Cumhuriyet Dönemi Roman Özellikleri
Cumhuriyet’le birilkte yazarlar, toplum gerçeklerini yansıtmaya, sorunlara çözüm bulmaya odaklanırlar. Eserlerinde gözlemlerini yansıtırlar.

1940’lı yıllarda doğal olarak 2. Dünya Savaşı’nın etkisiyle gelişen endişeler ve sorunlar ele alınır.
Daha sonraları ise özellikle 1950’li yıllarda köy edebiyatının başladığına tanıklık ederiz.
Gözleme dayanan gerçekçilik 1930-1940 yılları arasında toplumcu gerçekçiliğe doğru evrilmeye başlar.
Bu yıllarda romanımızda değişik konuların ele alındığı da gözlemlenir. Örneğin Memduh Şevket Esendal’ın Miras adlı eserinde 2. Abdülhamit Dönemi’nde İstanbul’da yaşayan bir paşa ailesinin yaşamı; Ayaşlı ve Kiracıları adlı eserinde Cumhuriyet sonrası 1930’lu yılların Ankara’sından tablolar romanlaşır.
Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata adlı eserinde romanımıza ilk kez deniz insanlarını getirir.
Cevdet Kudret, Havada Bulut Yok, Sınıf Arkadaşları adlı eserlerinde 1 ve 2. Dünya Savaşları ve sonrası yılların panoramasını çizer.
Kemal Bilbaşar Cemo ve Memo adlı romanlarında Doğu Anadolu’yu anlatır.
Samim Kocagöz, Kalpaklılar adlı romanında memleketi Söke’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı ele alır.
Abdülhak Şinasi Hisar, Fehim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz adlı eserleriyle geçmişe duyduğu özlemi dile getirir.
Ahmet Hamdi Tanpınar, insana ve zamana önem verir. Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi eserlerinde bu anlayışı görmek mümkün.
Görüldüğü gibi romanlarda bir çeşitlenme, renklenme bu dönemde açıkça görülür.